McCallister ailesi, Fransa'daki bir akrabasını ziyaret etmek üzere seyahat için hazırlanırken, ailenin en genç üyesi olan sekiz yaşındaki Kevin, kendi bavulunu hazırlayamadığı için ağlamaya başlar. Kardeşleri onunla dalga geçer ve kardeşi Buzz, Kevin için ayırdığı bir pizzayı yer. Kevin, Buzz'a saldırır ve annesi Kate'in onu çatı katındaki yatak odasına kilitler. Kevin huysuzlaşır ve keşke ailem olmasaydı diye düşünür. Ertesi sabah McCallister'lar büyük bir aceleyle evden ayrılırlar ve minibüste onları havaalanına götüren kişinin yanlış hesabından dolayı, bu durum Kevin'ı unutmalarına neden olur. Bu sırada Kevin hala evde onları tek başına beklemektedir. Kevin'in annesi yaptıkları korkunç hatayı nihayet anladığında, tüm aile Fransa'ya giden bir uçağa çoktan binmiştir. Bu arada Kevin evde yaşamakta ve dondurmasını yemekte ve şiddet içerikli filmler izlemektedir. Bu sırada, Harry ve Marv eve girmeye çalışan iki hırsızdır. Kevin ise defalarca onları korkutup kaçırmaya çalışır. Yeni keşfettiği özgüveniyle Kevin, annesi iyi olduğundan emin olmak için Fransa'dan dönerken kendisini evin erkeği olarak görmeye başlar. Yaşadığı evi ondan başka kim koruyabilir ki? Hatta eskiden seri katil olduğunu düşündüğü yaşlı bir komşusuyla bile arkadaş olur ve yaşlı adamı görüşmediği oğluyla barışmaya teşvik eder. Sonunda, ailesini geri istediğini anladıktan sonra Kevin, evin içinde inşa ettiği karmaşık ve şiddetli bubi tuzaklarıyla hırsızları savuşturmaya devam eder. Kar küreği ile hırsızların kafalarına vuran Marley'in son müdahalesi sayesinde Kevin, yara almadan kurtulur ve Harry ve Marv tutuklanır. Kevin’ın hala evde yalnız başına olması dışında bir problem yoktur. Ertesi gün Kevin'in annesi, arkadaş canlısı bir polka çetesi liderinin arabasını alarak eve döner. Ailenin geri kalanı aniden ortaya çıkar. Hepsi, Kevin'in yeni keşfettiği yetkinliğinden etkilenmiş olsa da, Kevin hırsızları defettiği efsanevi hikâyesiyle ilgili tek kelime etmez. Ne de olsa McCallister'lar, Noel'i birlikte geçirirler. Sonunda, Marley'in de yabancılaştığı oğluyla barıştığını ve torununa sarıldığını görüyoruz. Chris Columbus’un yönettiği 18 ocak 1991 tarihli Evde Tek Başına filminin senarist koltuğunda oturan isim John Hughes. tafdi.info iyi seyirler diler.