Eyalet Akıl Hastanesi'nde geçireceğiniz bir tatil kulağa biraz farklı gelse de, aslında pek de kötü bir fikir değil, değil mi? İşte Randle P. McMurphy, yani Jack Nicholson'ın canlandırdığı karakter, damarlarında adeta elektrik akıyor gibi bir enerjiyle dolu, sözleriyle herkesi etkileyebilen özgür ruhlu bir mahkumdur. McMurphy, akıllıca bir hamleyle delilik numarası yaparak kendini, kendi tabiriyle "kaçıklar" arasına dahil ettirir. Bu adımla birlikte, daha önce hiç tanık olmadığı bir dünyaya adım atmış olur. Yeni yuvasında, her şey katı ve monoton bir düzene göre işlemekte, hastaların hayatları ilaçlarla sedasyona uğrayarak geçmektedir. Ancak McMurphy'nin varlığı, bu düzene meydan okuyacak bir kıvılcım yaratır. Dünya Kupası maçlarının oynandığı zamanlarda bile, yeni arkadaşlarını ilaçlara boğulmuş ve bornozlar içinde dolaşırken görmek ona dayanılmaz gelir ve duruma müdahale etmeye karar verir. "Guguk Kuşu", sadece büyüleyici bir oyunculuk sergileyişine sahne olmakla kalmaz, aynı zamanda insanın özgürlük ve bağımsızlık arzusuna dair derin bir özlemi seslendirir. Bu film, sinema tarihinde unutulmazlar arasına girerken, Frank Capra'nın "Bir Gecede Oldu" filminden bu yana ilk kez dört ana Oscar ödülünü - En İyi Film, Yönetmen, Kadın Oyuncu ve Erkek Oyuncu - kazanmayı başaran bir başyapıt olarak tarih yazdı. McMurphy'nin sıradışı hikayesi, izleyicilerin kalplerinde özgürlüğün ne denli değerli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. tafdi.info iyi seyirler diler.