1920'lerin romantik atmosferinde geçen bu aşk hikayesi, ilginç bir şekilde gelişiyor. Dr. Walter Fane, oynananı Edward Norton, aristokrat bir ailenin biraz şımarık ve kaprisli kızı Kitty'ye, Naomi Watts'ın canlandırdığı karakter, bir partide gönlünü kaptırıyor ve sevgisini anında evlenme teklifiyle dile getiriyor. Ancak Kitty, Walter'a karşı pek bir ilgi duymasa da, ailesinin eleştiri ve dedikodularından kaçmak için bu teklifi kabul ediyor. Hayatının aşkıyla evlendiğini düşünen Walter, ne yazık ki Kitty'e olan tutkulu sevgisini dışa vurmakta güçlük çekiyor. Bu durum da Kitty'nin evlilik hayatında mutsuz olmasına yol açıyor. Bu mutsuzluk derinleşirken, Kitty'nin ilgisini çeken kişi, cesareti ve zekasıyla dikkat çeken diplomat Charlie Townsend, yani Liev Schreiber, oluyor. Walter, karısının kendisine olan ihanetini fark ettiğinde, içinde bir intikam arzusu doğuyor. Ancak bu intikamı herkesin bildiği yöntemlerle değil, tamamen farklı bir yol ile almayı planlıyor. Çin'in bir köyü, ölümcül kolera salgınının etkisiyle büyük bir acı ve yıkım içindeyken, Walter bu köyde gönüllü olarak doktorluk yapmayı seçiyor. Kitty'in başka bir seçeneği olmadığı için onunla birlikte gitmek zorunda kalıyor. Her an ölüm ve yaşam arasında gidip gelen bu acı dolu köy yolculuğu, Walter ve Kitty'nin ilişkisi için adeta bir dönüm noktası oluyor. Yeni başlangıçlar ve sonlar arasında gidip gelen bu karmaşık hikaye, izleyenleri derinden etkileyen bir aşk öyküsünü anlatıyor. tafdi.info iyi seyirler diler.