Tam tamına 15 yıl önce, dünya nükleer bir felaketin pençesine düşmüş ve bir zamanlar şanlı uygarlıklarımızın izlerini bile bırakmamıştı. Her şey kül olmuş, geriye sadece yıkıntılar ve izole hayatta kalmaya çalışan insanlar kalmıştı. İşte bu vahşi ve acımasız yeni dünya düzeninde, Çılgın Max tekrar sahneye çıkıyor. Günlerin birinde, Max, çölün kıyısında, tam anlamıyla bir hayatta kalma mücadelesi veren Bartertown'a ulaşır. Bu kasaba, nükleer felaket sonrası kurulan, değiş tokuş üzerine kurulu yeni bir medeniyetin kalbi niteliğindedir. Max, burada kendisine bir sığınak, bir nefes alma alanı ararken, çok geçmeden kendini yine aksiyonun ve çatışmaların ortasında bulur. Ticaretin ve pazarlığın hüküm sürdüğü Bartertown'da her şey bir bedeli var ve Max, bu çorak topraklarda adalete olan susuzluğunu gidermeye çalışır. Yine de kader, onu bir kez daha, evi saydığı bu yeri ve sonsuz çölü korumakla yükümlü kılar. Üçüncü kez bu mücadeleye atılan Max, hem fiziksel hem de manevi sınırlarını zorlayacak, hayatta kalma mücadelesinde yeni müttefikler edinip eski düşmanlarla yüzleşecektir. Bartertown'da kazanılan her dostluk ve düşmanlık, Max'in bu topraklardaki varlığını biraz daha sağlamlaştırırken, onu derin düşüncelere daldırıyor. Acaba gerçekten bir sığınak bulabilecek mi? Yoksa kaderi, sürekli savaşarak geçecek bir hayat mı olacak? İşte bu sorular, Çılgın Max'in zihninde dönüp dururken, hayatta kalma mücadelesi tüm hızıyla devam ediyor. tafdi.info iyi seyirler diler.