Alexander Hartdegen adında bir mucit bilim adamı var ki, zihnini tamamen zaman yolculuğuna adamış. Guy Pearce tarafından canlandırılan bu karakter, zaman yolculuğunun sadece bir hayal olmadığını, gerçekten mümkün olduğunu ispatlamak için günlerini gecelerine katıyor. Onun için bu, sadece bir bilimsel arayıştan çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir saplantıya dönüşmüş durumda. Hartdegen'in bu takıntısı, bir gün çok kişisel bir trajedi yaşamasıyla yeni bir boyut kazanıyor. Sevdiklerinden birini kaybetmenin acısını dindirmek için zaman makinesini inşa ediyor ve geçmişi değiştirebileceğine, belki de yaşananları unutturabileceğine inanıyor. Ancak her şey planladığı gibi gitmiyor. İlk denemesinde, zihnini ve ruhunu tamamen bu makineye adadıktan sonra, Hartdegen kendini 800.000 yıl sonrasında buluyor. Ama burası hayal ettiği gelecek değil. Uzak gelecekte, insanlık tanınmayacak şekilde değişmiş. Toplum, avcılar ve avlar olmak üzere iki sınıfa ayrılmış vaziyette. Bu yeni dünya düzeninde insanlar ya avcıdır ya da av. Hayatta kalmak için sürekli bir mücadele gerekmekte. Hartdegen, bu yabancı ve vahşi gelecekte hayatta kalmaya çalışırken, aynı zamanda zaman makinesiyle ilgili daha fazlasını öğrenmeye ve belki de insanlığın bu karanlık geleceğini değiştirebilecek bir yol bulmaya çalışıyor. Ancak bu süreçte, zamanın ve kaderin belki de değiştirilemeyecek kadar güçlü olduğunu anlamaya başlıyor. Her adımı, onu bu tuhaf ve tehlikeli dünyanın daha da içine çekiyor. Alexander, bilim ve zamanın sınırlarını zorlarken, aynı zamanda kendisinin ve insanlığın gerçek doğasını sorgulamak zorunda kalıyor. Bu, sadece bir zaman yolculuğu macerası değil, aynı zamanda bir kendini keşfetme ve insan olmanın anlamını araştırma serüveni. tafdi.info iyi seyirler diler.