Clyde Shelton, kendi evinde gerçekleşen bir soygun sırasında en değerli varlıkları olan eşi ve kızını acımasızca kaybetmiş, vicdanlı ve sevgi dolu bir aile babasıdır. Bu trajik olayın ardından, sorumlular kısa süre içinde yakalanır ve davanın soruşturulması için Philadelphia'nın en yetenekli savcılarından biri olan Nick Rice görevlendirilir. Nick, failden birinin diğer suç ortağı aleyhine tanıklık etmesi karşılığında, ona daha hafif bir ceza teklif eder. Zaman hızla ilerler ve on yıl sonra, hafif ceza ile serbest bırakılan katil esrarengiz bir şekilde ölü bulunur. Clyde Shelton, buz gibi soğukkanlılıkla bu cinayeti üstlenir ve ardından savcı Nick'e karanlık ve tehditkar bir ültimatom sunar. Eğer Nick kusurlarla dolu adalet sistemini düzeltmezse, eşi ve kızının öldürülmesi olayına dair dava dosyasında yer alan anahtar figürler bir bir hayatlarını kaybedecektir. Shelton, bu sözünü tutmaya başladığında, Philadelphia adeta bir korku filmine dönüşür. Hapishane hücresinden, kimsenin tahmin edemeyeceği veya engel olamayacağı şekilde, kusursuz ve acımasız suikastlar düzenler. Şehrin önemli isimleri, Clyde'ın intikam ateşiyle birer birer yok olurken, yetkililer bu vahşi terör dalgasını durduramaz ve şehirdeki huzur sarsılır. Bu kaos ortamında, adaleti sağlayabilecek ve Clyde'ın öfkesini dindirebilecek tek kişi, başta bu olayların sorumlusu olan savcı Nick'tir. Nick, hem kendi vicdanıyla hem de şehri yıkan bu terörle yüzleşmek zorundadır. Kendi kararları ve adalet sisteminin eksiklikleriyle hesaplaşarak, belki de Philadelphia'yı bu karanlık dönemden kurtarabilir. Bu süreçte Nick, adaletin gerçek anlamını ve bir savcının sorumluluklarını yeniden keşfetmek zorundadır. tafdi.info iyi seyirler diler.