Maxi genç ve saf bir kadındır ve ailesi de bir terörist saldırısında katledilmişlerdir. Ancak Maxi bu olayın ardından Karl isimli genç ve yakışıklı bir adamla tanışır ve ona âşık olur. Ama işin tuhaf tarafı Karl denen adamın bulunduğu örgüt ile Maxi’nin anne ve babasını öldüren örgütün aynı olmasıdır. Yani Maxi ailesinin katillerinin arasına karışır ve tamamen onların ideallerine inanır ve bu sırada da tabi Karl denen adamla aşk yaşamaya başlar. Maxi ailesinin bombalı bir saldırı sonucunda öldürülmelerinin ardına kendisini ailesini öldüren örgütün lideri ile aşk yaşarken bulmuştur. Bu durumu hiç kimse anlayamamıştır ve tanıdığı herkes ona cephe almaya başlar çünkü Maxi adeta Karl’ın maşası haline gelmiştir. Maxi’nin bu davranışının ardında hiçbir mantıklı açıklama yoktur, tabi Karl denen adama olan aşkı dışında. Maxi herkesin ona uyanması ve beyninin yıkandığını söylemelerine rağmen kimseyi dinlemez ve bir an bile Karl’ın yanından ayrılmaz. Ama Maxi eninde sonunda gerçekleri görmek ve doğru tarafa geçmek zorundadır. Orijinal dili Je Suis Karl olan 4k formatlı film gerilim, romantizm ve dram öğelerini oldukça çizgi ötesinde bir konu ile işlemiş olan bir yapımdır. Türkçe dublajda ismi Benim Adım Karl olan yapımda Christian Schwochow yapımın yönetmenliğini üstlenirken, Thomas Wendrich ise eserin senaryosunu hazırlayan isimdir. Luna Wedler, Jannis Niewöhler ve Milan Peschel gibi isimlerin başrollerini oluşturduğu filmde sadece gücü elde etmek için kurban olarak seçtikleri bir kadının aslında yoğun ve hassas duygularından yararlanıp, onun üzerinden prim yapmaya çalışan sözde örgüt başkanlarının bir siyasi taktik gibi insanların beyinlerini yıkamaları anlatılmaktadır. Maxi ailesinin verdiği acı ve kederle düşmana sığınmıştır ve düşman da onu kendi çıkarları için kullanmaktadır ancak Maxi henüz bunun farkında bile değildir. Maxi ne zaman Karl’ın onu kullandığını fark edecektir? Maxi gerçeklerle ne zaman yüzleşme cesaretini kendinde bulacaktır? tafdi.info iyi seyirler diler.